Hayır´cılarda, Evet´çilerde bu ülkenin evlatlarıdır!
Hayallerimin, yaşamanın bir anlamının olduğu ülkem endişeliyim(!) ama umutsuz değilim!
15 Temmuz´un hala sır perdesi aralanmış değil! PKK, İŞİD derken Suriye cehenneminden şehitlerimiz gelmeye devam ediyor!
Ülkenin her bir tarafına gelen Suriyelilerin mahalleler oluşturup ticarete atıldıkları haberlerde söylenmektedir. Suriyeli meselesi sırtımızda bir kambur! Ne nedir anlatılmıyor, bunlar ne olacak, vatandaş olup sorunlar iki katı mı yükselecek yoksa Suriye´ye güvenlikleri sağlanıp gönderilecek mi?
Bir türlü kafam almıyor!
Bir tarafta yoksulluklarıyla mücadele etmeye çalışan vatandaş ülkenin kilitlendiği Anayasa değişiklinin içeriğini bilmeden detaylı anlatılmadan, kamuoyunda tartışılmadan hızla bir seçim havasında siyasi seçim algısıyla kitlelerin kutuplaşmasına neden olmaktadır!
‘Evet´ kampanyası yapılırken yasa dışı örgütlerle Hayırcı´ların ilişkilendirilmesinin yanı sıra kendisi gibi düşünmeyenlere karşı bazı siyasilerin oldukça sert ve agresif sözleri ne yazık ki, insanlar üzerinde baskı yaratmaktadır!
Herkes halkın iradesinden bahsediyor! O zaman eşit şartlarda Tv.proğramların da ülkenin geleceği ile ilgili bu konu detaylı anlatılsın, bu Anayasa ne içeriyor öğrensin, işte o zaman halkın iradesine güvenilsin!
Bu mesele siyasi bir mesele değildir! Ülkenin geleceği ile ilgili çok önemli ve dönüm noktası olan bu referandumun amacı; tek bir kişiye olağanüstü yetkilerle donatılması mı, demokrasi ve özgürlüklerin eşit bir şekilde paylaşılması mı dır!
Partili bir Cumhurbaşkanı tarafsız olabilecek mi?
Diğer seçmenleri ne kadar kucaklayabilecek?
Toplum ayrıştırılmadan, ithamlarda bulunulmadan demokratik bir atmosfer içinde Evetçiler, Hayırcılar diyerek kutuplaştırılmadan düzgün bir yolla 16 Nisan´a kadar propagandalar yapılmalıdır!
Peki, Evet dendiğinde;
-İşsizlik, yoksulluk bitecek mi?
-Emeklinin, asgari ücretlinin geliri yükselecek mi?
-Anaların göz yaşları dinecek mi?
-Demokrasi, eşitlik her alanda sağlanacak mı?
-Fakir fukaranın da yatları, katları olacak mı?
-Dolar vs.düşecek mi?
-Kapatılan dükkanları esnaflar tekrar açabilecek mi?
-Kredi kartları patlayan vatandaşlar rahat nefes alabilecek mi-
-Sanayi, tarım, hayvancılık sektörü tekrar canlanacak mı?
-Eğitim düzeyimiz yükselecek mi?
-Ordumuz tekrar eski gücüne kavuşacak mı?
-Kız çocukları ve kadınların yaşamları güvence altına alınacak mı?
-Herkes özgürce yaşam hakkına sahip olabilecek mi?
-Liyakat gözetilip, vatandaş makam ve mevkilere gelebilecekmi?
-Sosyal, laik devlet anlayışı ile her vatandaş eşit muamele görecek mi?
-Adalet vatandaşın güvencesi olacak mı?
Vs.Vs.vs…
Evet´in çıkması halinde tek kişiye verilecek olan bu yetkiler ülkeyi oldukça sıkıntıya sokacaktır!
(Azerbaycan Cumhurbaşkanının yetkilerinin verdiği güçle eşini cumhurbaşkanı yardımcısı olarak ataması gibi)
Güçler ayrılığı yerine güçler birliği, atama yetkileri dahil mecliste çoğunluğu olan ve partili cumhurbaşkanının kararları doğrultusunda bir anlayış hakimiyeti ile yetkisiz bir parlamento ne kadar yetkili olabilecektir!
Muhalefet partileri seçmenlerinin taleplerini yerine getirebilecekler mi?
Anayasa´da istismar edilmeye açık maddeler dikkate alındığında olumsuz sonuçlarla karşılaşma oranı oldukça yüksektir!
Siyaset, medya ve STK´lar baskıyla işlevini ne yazık ki yitirmiştir! Baskıcı politikalar, eğitimde ki kötü tablo, terör saldırıları, ekonomik çöküntü, insanları ayrıştırıcı dini istismar maalesef toplumu derin huzursuzluğa itmektedir! İnsanlar umudunu yitirmiş ve yarınlarından endişe duymaktadır.
Teknolojiyle yarışmak, çağın ilerisine koşmak ve demokrasiyi yerleştirmek yerine olmadık bir zamanda ülke sisteminin gündeme getirilmesi doğru bir stratejimidir?
Ülkemizin daha fazla zarar görmemesi için doğruların halka anlatılması gerekir! Demokrasiyi içselleştirmeye çalışan hem Müslüman, hem laik bir ülke olan Türkiye daha özgür, demokratik anlayışa doğru, çağdaş bir toplum olma yolunda adımlar atmalıdır. Farklılıklarımız zenginliğimizdir.
Ülkemiz üzerinde emelleri olanlar bilsinler ki, Türk Milleti bu oyuna gelmeyecektir!
Hiç kimse kimseyi ötekileştiremez. Kırmadan, dökmeden, siyasete alet etmeden ‘sen, ben´le bu referandum kampanyasını özellikle siyasetçiler yürütmemelidir.
Herkes huzur içinde kardeşçe yaşayacağı bir ülke için elinden geleni yapmalıdır.
Hayır´cılarda, Evet´çilerde bu ülkenin evlatlarıdır!
Bu durumdan menfaat sağlamak isteyenlere asla fırsat verilmemelidir!
Türkiye Cumhuriyeti 15´lilerin, toprak altında binlerce kefensiz yatanların, Ayşelerin, Fatmaların, Mehmetlerin kanlarıyla kurulmuştur. Aziz vatan için gözünü kırpmadan Mehmetçiklerimiz canlarını halen vermeye devam etmektedir. Hiç kimse idealleri uğruna değerlerimizi yok sayamaz.
Bu basit bir siyasi partinin iktidar meselesi değildir! Çok iyi düşünüp öyle karar verilmesi gerekir…
Kısaca; Bu referandum ile ülke ileriye değil, ters istikamete doğru çekilmeye çalışılıyor!
SON SÖZÜM: Ülkemizin bekası, Cumhuriyetimizin devamı için halkın iradesini yansıtan güçler ayrılığı ilkesi ile çoğulcu parlamenter sistemin daha da güçlendirilmesi en doğrusudur!
Anayasa değişikliği ile ortaya sunulan bu sistemle ülke yönetilemez!
“Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” M.Kemal ATATÜRK
23.02.2017
Nermin AYDINLI