“Yaşamın ödüllerinin bedelini ödemeyi arzu etmemek, her zaman bizim seçimimizdir. Genellikle bu
bedeli ödememiz çok daha iyidir, çünkü bedel bizim dürüstlüğümüz, doğruluğumuz olabilir”;
“Umutsuzluğa düşüren, dışımızdaki olayların kendileri değil, fakat sizin onlar hakkındaki
düşüncenizdir. Sizi rahatsız eden şeyler değil onları yorumlama biçiminizdir”
“Aslında kaybedecek hiçbir şey yok. Biz ‘O şeyi kaybettim´ demeyi bırakıp, onun yerine ‘O şey geldiği
yere döndü´ dediğimizde, içsel huzur başlar,” uyarılarıyla…
* * * * *
İnsan olmanın (ve kalmanın) müthiş önemli olduğunun altını çizer ısrarla:
“Kimseyi övmeyen, kimseyi kötülemeyen, kimseden yakınmayan, kimseyi suçlamayan olgun insandır.”
“Önce kendine ne olacağını sor, sonra ne yapmak gerekiyorsa yap”;
“Eğer öküzlerle domuzlar konuşabilseydi, yemden başka şey düşünenlerle alay ederlerdi”;
“Bir insanın bildiğini zannettiği bir şeyi öğrenmesi imkânsızdır”;
“İnsanları tedirgin eden, olan biten değil, olan bitenle ilgili inandıkları,” sözleriyle…
* * * * *
Tüm bunlarla birlikte özgürlük Onun “olmazsa olmazı”dır:
“Kendinin efendisi olmayan hiç kimse özgür değildir”;
“Özgürlük her istediğimizi yapma hakkı ya da becerisi değildir”;
“Yaşamdaki en değerli amaç özgürlüktür. Bu özgürlük, kendi kontrol alanımızın dışındaki şeylere
aldırmayarak, onları önemsemeyerek kazanılır”;
“Sadece eğitimli olanlar özgürdür,” deyişlerindeki üzere…
* * * * *
Epiktetos´un hepimize verdiği ders(ler):
“Gerçeklerin hafifliği varken, dünyanın kirli ağırlığı altında ezilme!”;
“Bütün facialara zemin hazırlayanlar, zenginler, zorbalar ve krallardır;
“Sen de güneş gibi ol, beklenilen iyiliği istenilmeden yap”;
“Balmumundan inançlarınız oldukça güneşten uzaklaşınız”;
“Amacınıza yapışın. Yalnızca amacınıza yapışmanız sizin iradenizi güçlendirir ve size tutarlı bir yaşam
verir”;
“Yaşamındaki sınırlar yalnızca senin belirlediklerindir”;
“Yarınlar düşlerinin güzelliğine inananlarındır,” türündendir…
* * * * *
Ve nihayet, “Bir filozof nedir? O, eğer dinlemek istersen seni bütün Roma valilerinden daha çok hür
yapabilecek insandır,” saptamasıyla O, çekinmeden şunları haykırandır:
“… ‘Ben Yunanistan´da hâkimlik yapıyorum,´ diyorsun. İyi ama sen hâkim misin? Adaleti bilir misin?
Bu ilmi nereden öğrendin?
‘Sezar´ın buyruğu var elimde,´ diyorsun. Eğer Sezar müzikten hiç anlamamana rağmen, müzik dersi
vermen hakkında yetki verseydi ne yapardın? Bu yetki senin ne işine yarardı?
Neyse bu meseleyi geçelim. Sana sadece şunu soruyorum: ‘Bu mevkiyi hangi yollara başvurarak elde
ettin? Sana bu mevkiyi veren kim? Kimin elini öptün? Kimin ayaklarına kapandın? Kime rüşvet verdin? Bu
mevkiyi hangi adiliklerle, hangi şerefsizliklerle, hangi sahtekârlıklarla elde ettin?´
Böylesi bir duruş, Epiktetos vari özgür insan(lık)a mündemiçtir ve ihtiyacımız olandır.
23 Temmuz 2017 16:10:30, İstanbul.
N O T L A R
[*] Kaç İnsanı Yaşadım… (Cengiz Gündoğdu´nun 75. Yaşına Armağan), Editör: Berrin Taş, İnsancıl Yay, 2018 içinde…
[1] Epiktetos.
[2] Rivayete göre efendisi öyle gaddar bir adamdır ki; bir gün sırf eğlence olsun diye bacağını mengeneyle sıkmaya
başlar. Epiktetos “Efendim kıracaksınız” der. Ama efendi sıkmaya devam eder ve ayak kırılır. Bunun üzerine soğukkanlı bir tavırla,
“Ben size söylemiştim, kırdınız,” der. Bundan böyle, köleliğinin üzerine bir de topallığı eklenir.
[3] “Ne zaman kendinizi çoğunlukla aynı tarafta bulursanız, durup düşünmenin zamanıdır.” (Mark Twain.)
[4] Epiktetos, Kılavuz Kitap, Çev: Salih Adem, Şule Yay., 2013; Epiktetos, İçsel Huzur İyi Yaşamın Kapısını Açar/ M.S 50-
130, Beta Yay., 2015. Epiktetos, Düşünceler ve Sohbetler, Kaknüs Yay., 1999; Epiktetos, Söylevler (Tam Metin), Çev: Birdal Akar,
Divan Kitap., 2013; Donatien Mary-Yan Marchand, Epiktetos´un Başkaldırısı, Çev: Orçun Türkay, Metis Yay., 2016.